TARİHTE İNCİ

 
Tarih boyunca incinin tam olarak nasıl keşfedildiği bilinmemektedir. Tahminlere en yakın olanı deniz kıyısına vurmuş bir istiridyenin yiyecek arayan insanlar tarafından bulunarak, içerisindeki incinin dikkat çekmesiyle keşfeldilği öngürülüyor. Binlerce yıl boyunca ışıltısı, parlaklığı ile inci insanlar tarafından oldukça değer görmüş, hatta Hindular inci ile Ay arasında bir iletişim kurmuş ve o dönemde bile evlilik törenlerinde saflığın simgesi olduğu için geline hediye edilmiştir. Bir rivayete göre de; Markus Antronius‘un bütün ülkenin varlığını tek bir öğünde tüketebilmek için girdiği iddia sonucu bir adet inciyi kadehteki şarabın içerisinde eritip içtiği dilden dile anlatılmaktadır

Takı olarak ilk kullanılan inci; M.Ö 520 yılında hayatını kaybeden Pers Kraliçesinin Lahitinde (sandık mezar) bulunmuş ve Fransa‘nın başkenti Paris‘te bulunan Louvre Müzesi‘nde sergilenmektedir. Ayrıca bu da o dönem insanlarının inciye ne kadar değer verdiklerini öldükten sonra kendilerine ait inciler ile beraber gömüldüklerinin en büyük gerçeği olmuştur. 1533 – 1603 yılları arasında yaşayan İngiltere Kraliçesi 1. Elizabeth‘te 7 adet dizlerine kadar uzanan sıra dizi inci kolyesi bulunmakta ve bu inciler özellikle adına çizilen tablolarda dikkatleri çekmektedir.
İnci kadınların en zarif takısı olarak kullanılmışsa da; şövalyelerin savaş alanlarında incinin tılsımlı olduğunu düşünerek kendilerini koruduklarını inanıp yanlarında taşımış, böylece kendilerine zarar gelmeyeceğine inanmışlardır. Ayrıca yine o dönem hem kadın hem de erkek kıyafetlerinde işleme olarak da kullanmışlardır.

Rönasans döneminde Avrupa kraliyetleri, incinin kalite ve değerinden ötürü asil sınıf dışındakilerin inci takmasını yasaklayan resmi kanunlar çıkarmış böylece özellikle kraliyetteki kadınlara özel bir takı haline gelmiştir. Ancak bu kural 1900‘lü yılların başına kadar devam etmiş fakat 1916 yılında Fransız asıllı kuyumcu Jacques Cartier, New York‘un en ünlü alışveriş yeri olan Beşinci Cadde‘de mağaza açarak kıymetli gayrimenkul karşılığında 2 adet inci kolye vermiş böylece inci artık sadece asil sınıflara özel takı olmaktan çıkmıştır. Günümüzde ise artık teknolojinin ve ticaretin artmasıyla birlikte kültür incileri yetiştirilmekte ve doğal inciler ile aynı özelliğe sahip olmasıyla mücevher sevenlerin kolayca temin edilebileceği bir ürün halini almıştır.

“İnci” kelimesi ilk olarak İngilizce dilinde 14. yy görülmekte olup Ronesans History Pearls Latince‘de karşılığı ise “Eşsiz” demektir. Bu da hiçbir incinin aslında birbirine benzemediğini gösterir. Günümüzde ise evlilik törenlerinde vazgeçilmez bir aksesuar olarak kullanılmaktadır. Hindu dininde incinin delinip hediye edilmesi bu törenlerin en önemli ve anlamlı bir parçası haline gelmiştir.